Perşembe, Aralık 5, 2024
Köşe Yazısı

Zeytinde Bu Hafta – TARIM BAKANLIĞINDAN İKİ KRİTİK UYGULAMA -3-

Haberi Paylaşmak İçin

Zeytinde Bu Hafta – TARIM BAKANLIĞINDAN İKİ KRİTİK UYGULAMA -3-

Tahir Özgür TANER
Ziraat Mühendisi

 

2.İşlenmeyen ve boş duran tarım arazilerini kiralanması:
Ülkemizde; miras kalan, hisseli olan, yatırım amaçlı alınmış ama bakımsız bırakılmış, komşularla itilafların yaşanması ya da çeşitli imkânsızlıklar nedeniyle atıl bırakılan, bakılmayan çok ciddi miktarda tarım arazisi bulunmaktadır. Bu oran o kadar yüksek ki, konuşulan rakam ülkemizin toplam ekimi yapılan arazilerinin %10’u civarını bulmakta ki bu oran her geçen gün daha da artmaktadır.

Peki, bu neden önemli?
Bu uygulamanın en önemli etkisinin, tarımsal üretimin azalması ve verimli arazilerden ülkemizin yararlanamaması gelmekte olduğu düşünülebilir. Evet, bu etkide çok önemli ki mevzu bahis arazi miktarı Avrupa’nın tarımsal ürün tedarikini sağlayan ülkenin ekilen arazisinden (Hollanda’da ekim yapılan arazi 1 milyon hektar) daha fazla bir miktar (Türkiye’nin ekilebilir ancak ekim yapılmayan atıl arazisi yaklaşık 1,5 milyon hektar). Doğru düzgün bakılmayan arazilerle bu rakamın çok daha fazla olduğunu düşünüyorum. Bu haldeyken bile oluşan ekonomik kaybımızı düşünün!
Benim üzerinde durmak istediğim nokta aslında bu değil. Bizim asıl sıkıntımız, üretim yapan çiftçinin, bu atıl bırakılan araziler nedeniyle yaşadığı sıkıntılar.
Ekilen arazi bölgeleri içerisindeki atıl bırakılan araziler, çok çeşitli hastalık, böcek, akar, mantar, taşıyıcılar, vahşi hayvan, yabancı ot gibi zarar etmenlerine yuva oluşturmaktadır. Ekilen arazilerdeki üretici kendi arazisinde gerekli üretimi yapmaya çalışsa bile atıl arazilerde konaklayan zarar etmeni, üretim yapılan arazilerde çok ciddi kayıplara neden olmaktadır. Bu o kadar ciddi boyutlardadır ki, hem ürün kaybı hem de mücadele maliyeti olarak çok ciddi boyutlara gelmektedir. Özellikle bahçe tarımı yapan üreticiler için içinden çıkılmaz bir durum oluşturabiliyor. Bazı çiftçilerin, kendi arazilerinde yaptıkları mücadeleyi komşu arazinin sınırlarına da yapmasına karşın yine de sonuç alamamaktadır. Bunu, sağlıklı bir insanın yanında sürekli hasta ve bakımsız bir insanın durması gibi düşünün. Bu durum bazen o derece ciddi bir sıkıntı olmaktadır ki, değil komşu bahçe, bölge tarım arazilerindeki üretim kısıtlanmakta, bazen terk edilmektedir…
Bu konuyu özetleyecek olursak, en başta bahsettiğimiz atıl arazilerin, ekim yapılan alanlara zararını da eklersek, oluşan kaybın % 10 değil tahminen toplamda % 40 civarında olarak hesaplanması hiç de abartı değildir.
Ancak, ekim/dikim yapılmayan arazilerin kiralanması ya da işletilmesiyle ilgi bu bahsettiğimiz uygulama kanunlaşmış bir uygulama değil, tasarı aşamasında ama mutlak gerekli uygulamalardan.

 


Haberi Paylaşmak İçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir